Haber

Meral Akşener: İYİ Parti Seçimin En Büyük Sürprizi Olacak

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, seçimlerin en büyük sürprizinin YİYİ Partisi olacağına inandığını söyledi.

Partisinin Samsun İl Başkanlığını ziyaret eden Akşener, Samsun’un hem sanayi hem de turizm kenti olarak önemli bir potansiyele sahip olduğunu gördüğünü ancak yönetim tarzıyla bunların sağlanamayacağını söyledi.

Türkiye’nin iki kutbun ortasında kaldığını öne süren Akşener, şunları söyledi:

“Oyların değerlerimize ve ahlaki duygularımıza dayandığı Türkiye’yi ortadan kaldırarak, milletimizin tercihlerinin ön plana çıktığı, milletimizin dinlendiği, oyunun tartışılmadığı bir sistem kurmak istiyoruz, yani, ‘Milletimiz neye oy verirse onu onur duyarız’. Kuruluş amacımız milletimizin tercihlerinin ön plana çıktığı, milletimizin dinlendiği, oyunun tartışılmadığı, yani söylendiği bir sistemi kurmaktır. , ‘Milletimiz neye oy verirse versin, onur duyarız.'” “Türkiye’yi komşusuna düşman edildiği bu durumdan çıkarmanın yeni bir yolu, üçüncü yolu, seçmenin olduğu bir yolculuğa başlamaktı. insanlara odaklanır ve hayırsever olur.”

Türkiye’de 2017 yılından bu yana yeni bir sistemin kabul edildiğini belirten Akşener, “Bu sistemi değiştirmek için bir ittifaklar sistemi oluşturuldu. 2018’den bu yana ittifak içerisindeyiz. ‘Bu sistemi seçmenlerimizle değiştirebilir miyiz?’ “Bunu yapmak için yola çıktık ama maalesef başaramadık.” dedi.

İYİ Parti olarak yerel seçimlerde 2028 yılında iktidarda yapacaklarına örnek olmak hedefiyle yola çıktıklarını, çalmayan, başkalarının çalınmasına izin vermeyen bir belediyecilik anlayışıyla yola çıktıklarını anlatan Prof. iltifat değil, liyakat ve sosyal belediyeciliği ön planda tutan Akşener, “Bu iftira ve ithamlarla karşılaştık ama kulak tıkadık. Ben durumun böyle olduğuna inanıyorum.” “Seçimlerin en büyük sürprizi İYİ Parti olacak. Ben buna inandığım için arkadaşlarımızın iddialılığına ve inancına önem veriyorum. Şu ana kadar 24 ile gittim. 14 büyükşehirde belediye başkan adaylarımızı açıkladık. il ve ilçeler dahil 13 il.” dedi.

Bir gazetecinin Sinan Ateş ve Hrant Dink cinayetlerine ilişkin daha önce yaptığı değerlendirmeyi hatırlatması üzerine Akşener şunları söyledi:

“Dün Sinan Ateş cinayetiyle ilgili suikast değil, ‘erkeklik ve cinayet’ tabirini kullandım. Öğrencilik yıllarımızda, 70’li yıllarda da olurdu bu tür şeyler. Cinayet kötü bir şeydir, mümkün değildir. övün. Cinayet acı bir şeydir, onun yanında durmak mümkün değil. Dedim ki, o günlerde yapıldı, acı bir şeydi ama yiğitlik vardı ve biz sonucun prestijinden korkmadık. Sinan Ateş’in kızı bugün de bu kadar korkuyor, eğer bugün Türkiye’de yaşayan insanlar Hrant Dink gibi sırtından vurulabiliyorsa, failler serbest bırakılabiliyorsa, bu demektir ki korkaklık ortadadır. öldürüldüğü ve katilinin serbest bırakıldığı göz önüne alındığında, bu cinayetin son derece korkunç ve iğrenç bir eylem olduğu, sonucun itibarı ile katilin salıverilmesinin yanlış olduğu, cezasını hakkıyla çekmesi gerektiği, güven açısından açıktı. Vatandaşların kurallara ve kanunlara uygun olarak. “Ben adalete olan güvenim açısından değerli olduğumu söyleyen bir insanım ve aynı yerde duruyorum.”

Türkiye’nin korkaklığı sistem haline getirmiş bir terör örgütüyle karşı karşıya olduğunun bilindiğini ifade eden Akşener, şöyle konuştu:

“Şimdi burada bir soru sormak istiyorum. Naz bebeğin öldürülmesi korkaklıktır. Aybüke öğretmenin öldürülmesi korkaklıktır.

Fethi Sekin’in öldürülmesi korkaklıktır. Fırat Çakıroğlu’nun öldürülmesi korkaklıktır. Birçok kişinin ismini sayabilirim. Yasin Börü’nün öldürülmesi korkaklıktır. Sesini duyurmak için katledilen Türk olsun Kürt olsun her birey korkakça katledildi. Dolayısıyla Sinan Ateş’in katillerinin bulunamaması, öldürenlerin uyuşturucu tacirleri olması, siyasi cinayet gibi sunularak siyasi sistemin kurulamaması, çocuğun el ve ayaklarının kesildiği kanaatindeyim. Buzun üstünde titreyerek ‘Anne seni de öldürecekler’ demesi terör örgütü yanlılarını rahatsız etti. Daha doğal bir şey yok. Elbette rahatsız olacaklar. Rahatsız edilmeleri umurumda değil ama çok utanç verici, çok vahim şeyler oluyor. Meclis’te bebek katiline ‘Bay’ diyorlar. Bebek katilinin Meclis’teki tecridi kaldırılsın istiyor. Bebek katilinden sanki büyük bir devlet adamı, büyük bir bilgeymiş gibi söz ediliyor. Herkes gökyüzüne bakıyor ve ıslık çalıyor. Bazıları bunu bir demokrasi eylemi haline getiriyor. “Ben Meral Akşener olsam onların yüzüne ayna tutmaya devam ederim.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu